Melinda Elina Caine

Asamı almıştım artık. Büyük bir mutlulukla kutusuna koydum ve anneme verdim. Sırada Flourish & Bloots vardı. Burası kitaplarımı alabileceğim en uygun yerdi. Babam öyle söylemişti. Ailemle birlikte kapıdan içeri girdik. "Ne kadar büyüleyici bir yer?!" dedim şaşkınlıkla. *Binlerce kitap vardır burada.* diye düşündüm. Sanki bir cennetti benim için orası. Karanlık sanatlara karşı savunma kitapları, iksir kitapları ve daha bir çok kitap vardı.

Benim ilgimi hemen iksir kitapları çekmişti. "Zaten daha bir çok kişi var sırada biraz vaktim vardır." dedim kendi kendime.
İksir kitaplarına göz atmaya koyuldum. İçlerinden bir kaçını karıştırdım. Gerçekten ilginç iksirler vardı içlerinde. Bazıları denediklerim bazılarıysa tamamen yabancıydılar bana.

Annemin hayran hayran etrafına bakması gözümden kaçmamıştı. Annemin yanına doğru yöneldim.
"Ne harika değil mi?" dedi hayranlıkla.
Evet dercesine başımı salladım, yavaş yavaş. Annem çantasından kitap listesini çıkartıp göz gezdirdi.
Ve hayretle "Buradan epey yüklü çıkacakmışız gibi görünüyor." dedi.
Dinlemiyordum annemi hala aklım iksir kitaplarındaydı.
"Elina!" dedi biraz sesini yükselterek.
Ben de dahil olmak üzere etraftakiler birden anneme baktı. Çok sessiz bir ortamdı çünkü.
"Efendim, anne?" dedim sessizce.
"Kitaplar diyorum, çok fazla!" dedi terslercesine.
Suçluluk hissi bir anda ruhumu kaplamıştı. Annemin utanmasına sebep olmuştum nihayetinde. Başımı önüme eğdim ve "Evet, biraz fazla." dedim.

Zaman geçmek bilmiyordu annemin kızgın bakışları altında. Tekrar kitapların arasına sığındım. Bir süre kitaplarla vakit geçirdim. Babam seslenmişti o arada.
"Elina!"
Hemen yanına doğru yürüdüm çabucak.
"Efendim, baba?"
"Baksana Elina, bunlar kitaplar bizim zamanımızdan hiç değişmemiş. Ne hoş değil mi?" dedi. Mutluydu, sanki tanıdık bir yüzle karşılaşmışcasına...
"Evet, gerçekten çok hoş. Aynı kitaplardan eğitim göreceğiz." diye onayladım babamı.

Kitapların arasında hiç bu kadar sıkılacağımı düşünmemiştim daha önce. Artık boğmaya başlamıştı beni o ortam. Sıranın bana gelmesi için sabırsızlıkla bekliyordum.

Nihayet sıra bana gelmişti. Babamın beni çağırmasıyla yaşlı satıcının yanına gittim. Annem tekrar çantasına koyduğu kitapların listesini yaşlı adama verdi. Yaşlı adam "Hemen geliyorum." dedi yumuşacık sesiyle. Birkaç dakika sonra elinde bir çok kitapla yanımıza geldi. Annem ve babam eşit şekilde kitapları aldılar ve dükkandan çıktık.