Covenant'lar, Madam Malkin'den çıkmış, Binbir Çeşit Baykuş Dükkanı'na gidiyorlardı. Burada sadece Helena için bir hayvan alacaklardı. Çünkü Jenny'nin bir baykuşu vardı.
Covenant'lar, Binbir Çeşit Baykuş Dükkanı'na adım attıklarında Helena hemen baykuş reyonuna gitti. Hayvan seçmek o kadar zordu ki...
Bazı baykuşlar o kadar çirkindi ki Helena hemen onları es geçiyordu, bazılarını da uzun uzun inceliyordu. Helena baykuşların çok büyük olduklarını fark etti. Hafif bir şey istiyordu. O anda aklına bir fikir geldi. Neden cüce baykuş almıyordu ki?
"Anne?" dedi Helena.
"Ne oldu tatlım?" dedi Mrs Covenant.
"Ben cüce baykuş almak istiyorum."
"Tamam tatlım." dedi Mrs Covenant. Sonra bir görevliyi yanlarına çağırıp sordu. "Cüce baykuşlar nerede?"
"Normal baykuşlardan sonra biraz ilerleyin, oradalar." dedikten sonra görevli gitti.
Mrs Covenant homurdanıyordu. "Normal baykuşlar mı? Yani cüce baykuşlar anormal mi?"
Mr Covenant karısını sakinleştirmek için harekete geçti. "Adam öyle demek istememiştir."
"Bana ne!Demiştir artık."
Bunları konuşurken cüce baykuşların olduğu reyona varmışlardı. Hepsi heyecanla cıvıldıyordu.
Helena cüce baykuşlara bakarken birden gözüne ilerdeki bir baykuş takıldı. Çok şirindi. Kehribar rengi tüyleri vardı. Helena o baykuşu almaya karar verdi.