Amanda Sophia Hicks saat alarmının çalmasıyla güne uyandı.11 yaşındaydı, ve bu yıl Hogwarts'a gidecekti.Melezdi o, annesi cadı, babası Muggle'dı.Ailesine çok değer veriyordu.Onlara bir şey olursa yaşayamazdı herhalde.Amanda, bu düşüncelerden sıyrılıp lavobaya gitti.Yüzün yıkayınca rahatlamıştı.Sonra tekrar odasına gelip giyindi.Odası ve yatağı mor renkliydi.Moru çok seviyordu.Ona göre çok asil bir renkti.
Üstüne bir kot pantolon ve çok sevdiği mor bluzünü giyinmişti.Bluzüne uysun diye saçlarını mor yapmaya karar verdi.Aklından geçirmesiyle saçlarının mora dönmesi bir olmuştu.O bir Metamorfmagus'tu.Bu yeteneğini çok seviyordu.Çok nadir bulunurdu.Belki de bu yüzden seviyordu.Çünkü Amanda, farklı olmayı severdi.
Amanda, yeni saçlarının nasıl olduğuna bakmak için aynaya döndü.Tek kelimeyle süper görünüyordu.Ama bir de ailesine sormeye karar verdi.
Aşağıya indiğinde annesi kahvaltı sofrasını hazırlıyor -sihirle- babası da gazete okuyordu.Babası, onun bir cadı olduğunu biliyordu ama bu ona gmre hiçbir şey değildi.Hala karısını çok seviyordu.
Tam Amanda televizyonun karşısına kurulmuşken annesi mutfaktan seslendi. "Amanda!Posta kutusuna bakar mısın, sanırım bir posta gelmiş."
"Tabii anne." deyip posta kutusuna baktı Amanda.Gerçekten içinde fazlasıyla büyük bir zarf vardı.Kime geldiğine baktı.Kendisine gelmişti.Amanda'nın heyecandan nefesii kesilmişti.Tahminine göre bu, Hogwarts mektubuydu.
"Anne!Hogwarts mektubum gelmiş!" diye bağırdı Amanda.Çok heyecanlıydı.Heyecandan yerinde duramıyordu.Sonunda Hogwarts'a gidecekti.
Mrs Hicks mutfaktan fırladı."Bakayım neler almamız gerekiyor?Hımm.Her zamanki gibi.Asa, kitaplar vs vs."
Anne, eşyalarımı ne zaman alacağız?" diye sordu Amanda.
Mrs Hicks kızının bu heyecanlı haline baktı.Saçları mutluluktan pembeye dönüşmüştü. "İstersen bugün gidebiliriz."
"Bugün gidelim!" diye bağırdı Amanda.
Mr Hicks bu bağrışmalara bakmak için gelmişti. "Ne oluyor yav?"
"Hogwarts mektubum geldi baba." diye heyecanla cıvıldadı Amanda.
"Öyle mi?Süper." dedi Mr Hicks.Mrs Hicks'e döndü. "Kahvaltıyı ne zaman edeceğiz?"
Mrs Hicks "Şimdi." deyip asasını salladı.Asasını sallamasıyla bereber tabaklar, çatallar, bıçaklar, hepsi masaya doğru süzüldü.
"Çabuk ye, Amanda.Bugün eşyalarını almaya gideceğiz biliyorsun ki." dedi Mrs Hicks.
"Hogwarts eşyalarını mı?" diye sordu Mr Hicks.
"Aynen öyle.Hatırladığım kadarıyla o eşyaları alma işi birkaç saatte zor bitiyor." dedi Mrs Hicks.
Amanda ise heyecanda yiyemiyordu.En sonunda kendini zorlayarak birkaç şey yiyebildi ve aynanın karşısına geçip görünüşünü değiştirmeye başladı.
En sonunda incecik ve uzun boylu, mor saçlı bir kız oldu.Sonra evden çıkıp, Muggle Dünyası ile Diagon Yolu arasında bir tür geçit olan Çatlak Kazan'ın arkasındaki duvara geldiler.
Mrs Hicks kendi kendine mırıldanıyordu.Asasını çıkardı.Asasıyla üç yukarı, iki aşağı vurmasıyla duvarın arkasında bir geçit oluştu ve geçitten geçtiler.
"İşte Diagon Yolu!"
Amanda'nın içinde o anda orada koşmak geliyordu ama kendini tutuyordu.Mrs Hicks ona bir soru sordu.
"Önce ne almak istersin?"
"Asa!"
Böylece Ollivander'ın dükkanına doğru yola çıktılar.